Sınavlarda Dikkat Ve Motivasyon

26.12.2012 1717

Sınav kaygısı nedir?


0

Sınav kaygısı, öğrencinin sınavla ilişkili çoğu gerçekçi olmayan  olumsuz beklentilerinin yarattığı yoğun sıkıntı hissidir. Sorumluluk sahibi  olan, bir hedefi olan ve bunun gerçekleşmesi için çaba gösteren her öğrencinin,  bilgisinin değerlendirildiği bu tip sınavlardan önce kısmen kaygı duyması doğal  ve gereklidir. Çünkü kaygı az miktarda ise kişi üzerinde motivasyon ve  performansı arttırıcı etki gösterir. Ama kaygı istenen düzeyin üzerine  çıktığında kişinin dikkat, öğrenme, bellek fonksiyonlarını olumsuz etkiler ve  başarıyı ve motivasyonu düşürür. Stresin artmasıyla birlikte olumsuz düşünceler  öğrencinin zihnini kaplamaya başlar.

Sınav kaygısı  kendini nasıl gösterir?
Stres ve kaygı durumda vücutta birtakım hormonal değişiklikler meydana  gelmektedir. Bunun sonucu olarak kaygı ve stresin derecesine göre kişide  sınavdan günler öncesinde bile kendisini göstermeye başlayan huzursuzluk,  sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk, karın ağrısı, bulantı, kusma, baş  dönmesi, titreme, çarpıntı, terleme gibi belirtiler ortaya çıkar. Sınav  yaklaştıkça belirtiler daha çok artar ve sıkıntının şiddetine göre kimi zaman  öğrencinin sınavı terk etmesine, hatta sınava giremeyecek duruma gelmesine neden  olur. Sonuç olarak akademik olarak çok başarılı olabilecek bir öğrencinin  başarısızlığına sebep olabilir. Sınav kaygısını tetikleyen faktörler nelerdir? 1-Ebeveynin ve eğitim verenlerin beklenti düzeyinin yüksek  olması: Her çocuğun akademik olarak güçlü ve zayıf olduğu alanlar olabilir.  Doğru yaklaşım ve eğitim ile çocuğun zayıf yönleri geliştirilebilir, eksik  yönleri tamamlanabilir. Ama ebeveynin ve öğretmenlerin başarı hırsıyla çocuğu  yapabileceğinden fazla bir başarı göstermesi için zorlamaları çocuğun ya  kaygısını çok arttıracak ya da tam tersine ders çalışmaktan tamamen soğumasına  sebep olacaktır. 2-Çocuğun kişilik yapısı Hepimiz anne babalarımızdan belli bir genetik miras alarak doğarız. Bu  zeminin üzerinde zaman içerisinde  çevrenin de etkisiyle kişilik gelişir ve  kendine özgü olan kimliği oluşur. Bazı çocuklar doğaları itibariyle  ve anne  babanın da eğitimi neticesinde mükemmeliyetçi bir kişilik geliştirme eğiliminde  olabilirler. Bu çocuklar daha yarışçı, sürekli kendilerini başkalarıyla  kıyaslayan, ve kendisinden beklentisi yüksek çocuklar olurlar.  Bu tip  çocuklarda sınav kaygısı  daha fazla ortaya çıkar. 3-Sınavla ve sonuçlarıyla ilgili olumsuz beklentiler ve düşünce  kalıpları Sınav kaygısını yaşayan çocukların çoğu enerjilerinin büyük bir  bölümünü sınav esnasında yaşabileceklerini olumsuzlukları düşünerek  harcarlar.
Sık olarak rastlanan yanlış  düşünceler:
"Sınavı kazanamazsam kötü bir eğitim  alacağım"
"Ailemin benim için yaptığı bütün harcamalar boşa  gidecek"
"Öğretmenlerimi hayal kırıklığına uğratacağım"
"Ablam/ağabeyim bu  okulu kazanmıştı, ben kazanamazsam başarısız sayılacağım"
"Sınavda her şeyi  unutacağım"
"Ya sınavda cevapları kaydırırsam"
"Başkaları benden daha  fazla çalışıyor, bu çalışmayla kazanmam mümkün değil"
"Asla konuları  yetiştiremeyeceğim" 4-Hatalı ders çalışma 5-Öğrenme sorunlarına yol açan başka sorunların  varlığı Şu unutulmamalıdır ki, bir öğrencinin başarılı olabilmesi için  öncelikli olarak ruhsal açıdan sağlıklı olması gerekir. Ayrıca dikkat ve  konsantrasyon sorunu yaşamamaları gerekmektedir. a)Dikkat eksikliği: Dikkat eksikliği, aşırı kaygı sonucu oluşabileceği gibi, bazen de başlı  başına bir bozukluk olarak karşımıza çıkabilir. Bu çocuklar aşırı kaygıları  olmadığı halde konsantre olmakta, dikkatini bir konuya odaklamakta güçlük  çekebilir. Aslında küçüklük yaşlardan itibaren var olsa da sınav dönemleri gibi  yoğun çalışma dönemlerde daha belirgin olarak kendini gösterebilir. Bu durumda  beynin dikkatle ilgili bölümlerinde  işlevsel bir sorun vardır.. Tıbbi olarak  tedavisi mümkündür. b)Depresyon: Mutsuzluk, karamsarlık, çabuk ağlama, uyku düzensizlikleri,  iştahsızlık, sinirlilik, kendine güvensizlik olarak kendin gösterir. Çocuğun  eski neşesinin kalmadığı göze çarpar. Çocuğun akademik başarısı ve motivasyonu  giderek düşer. Bu tip çocukların gözden kaçırılmaması ve tedavi alması çok  önemlidir. c)Özgül Öğrenme Güçlüğü Bazı çocukların zekası çok iyi bile olsa belli alanlarda (okuma, yazma,  matematik vs. ) beklendiği düzeyde başarı gösterememektedir. Bu gibi durumlarda  "özgül öğrenme güçlüğü"'olabileceğinden şüphelenilip çocuğun belli testlerden  geçirilip tanı konulması önemlidir. Sıklıkla dikkat eksikliği eşlik eder. Sınav kaygısını Azaltmada Ebeveynlere Düşen Görevler  Nelerdir? Hiçbir şey çocuğunuzun ruhsal ve bedensel sağlığından daha önemli  değildir. Kesinlikle mutlu olamayan bir çocuk başarılı da olamaz. Bu nedenle  sınav öncesi ve sonrası her dönemde çocuğunuzun yanında olun. Onu ne kadar  sevdiğinizi ona her zaman hissettirin. Sınava hazırlık döneminde onun için  yaptığınız maddi manevi tüm desteği, onu sevdiğiniz için yaptığınızı,  kazanmasından ziyade onun çaba göstermesinin ve elinden geleni yapmasının sizin  için daha önemli olduğunu mutlaka belirtin. Çocuğunuza başarıya adım adım  ulaşıldığını, bunun bir maraton olduğunu hatırlatın. Herkes gibi onun da  performansının zaman zaman düşebileceğini unutmayın. Bu gibi dönemlerde onu  motive edip yüreklendirin.  Bilgi eksikliği olan konuları vakit geçirmeden  tespit edin ve gerekli olan önlemleri alın. Kaygıyla baş edemediğini görürseniz  profesyonel destek almaktan kaçınmayın. Çoğunuzu iyi gözlemleyin, ruhsal bir  sıkıntı yaşıyorsa, dikkat ve öğrenme sorunları yaşıyorsa bunların sebebini ve  çözümünü bulmaya çalışın. Sınav Kaygısını Azaltmak İçin Öğrenci Neler  Yapmalıdır?

1-Sınavın sonucuna değil sürece odaklanın

Sınav ve sonuçlarını düşünmek zihinsel enerjinizi ve zamanınızı boşa  harcamanıza neden olur. Günlük çalışma planları yapın, nasıl ilerlediğinize  kendinizde şaşıracaksınız.

2-Olumsuz düşüncelerden uzak durun

Daima olumlu düşünmeye özen gösterin. Karamsar ve negatif düşüncelerle  değerli  vaktinizi boşa  harcamayın. Hiç kimse sınava tüm bilgileri tam olarak  bilerek giremez. Mutlaka bilgilerin bir kısmı unutulacaktır, önemli olan bunu en  aza indirgemektir. Zihinsel enerjinizi yeni bilgileri öğrenmek ve eski  bilgilerinizi tekrar etmek için kullanın. 3-Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın Herkesin öğrenme ve çalışma stili farklıdır. Sizin bir deneme sınavında  başarılı olamamanız, bir sonrakinde de başarısız olacağınız anlamına gelmez.  Başkalarının ne yaptığını düşünmek yerine  eksikliklerinizi tamamlamaya  çalışmanız daha faydalı olacaktır. 4-Planlı hareket edin, doğru ve etkili ders çalışın Ders çalışırken kısa dönemli planlar yapmanız çok önemlidir. Tamamlanan  her hedef kendinizi daha iyi hissetmenizi ve bir sonraki adımı atmak için daha  hevesli olmanızı sağlayacaktır. Anlamadan, ezberleyerek çalışmak da bilgilerin çabuk unutulmasına sebep  olacak, yorum yapma yeteneğinizi zayıflatacaktır. Anlamadığınız kısımları, çok  basit bir şey bile olsa öğretenlerinize sormaktan çekinmeyin.
Kendinizi iyi  tanıyın, en iyi ne şekilde öğrendiğinizi tespit edin. Ve  mutlaka dinlenmeye zaman ayırın. Önemli olan çok çalışmak değil,  etkili çalışmaktır. 5-Motivasyonunuzu yüksek tutun Kendinize güveninizi hiçbir zaman kaybetmeyin. Küçük de olsa eski  başarılarınızı sık sık  hatırlayın. 6-Ailenizden ve öğretmenlerinizden destek istemekten  çekinmeyin Moraliniz bozulduğunda, belli bir konuyu öğrenmekte zorluk  çektiğinizde, çalışma programınızı oluşturmakta güçlük çektiğinizde yardım  istemekten çekinmeyin. Unutmayın her başarılı sporcunun onu başarıya götüren bir  antrenörü vardır. Bazen dışardan kendi göremediğimiz bazı eksiklerimizin bize  söylenmesi çok faydalı olmaktadır. 7-Beslenmenize dikkat edin Bol bol sebze ve meyve tüketin. Fazla yağlı ve ağır yemekler yemeyin.  Kafein içeren içecekleri çok fazla alırsanız, sinirlilik ve çarpıntı  yapacaktır. 8. Doğru nefes alın, gevşeme egzersizleri yapın